Startup’lardan Fortune 500 şirketlerine kadar, teknoloji şirketleri pozisyonlarını yeniliklerle güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni teknolojilerin dünya genelinde benimsenmesiyle birlikte, bu sektördeki liderlerin, yeni ürün ve hizmetleri devreye almanın karmaşıklığını ve iş dönüşümü üzerindeki etkisini anlamaları giderek daha da önemli hale geliyor.

KPMG Türkiye olarak, bu raporumuzda sektörde inovasyondan, dayanıklılığa; yatırımlardan web3 konularına ve vergiden döngüsel ekonomiye kadar bütüncül bir bakış açısı sunmayı amaçladık.

Bulut bilişim, şirketler için önemli bir stratejik araç konumuna ulaştı. Veri depolama ve iş sürekliliği gibi konular, rekabet avantajı için kritik önem taşıyor. Türkiye’deki bulut bilişim pazarına baktığımızda, pazar büyüklüğünün 2024 yılı itibarıyla 3 milyar doları geride bırakacağı tahmin ediliyor. Raporumuzda, kamu ve özel sektörün bulut bilişim konusunda karşılaştığı zorlukları ve ihtiyaçları incelerken; pazarın taleplerini karşılama tarafında teknoloji şirketleri için önerilerimizi paylaştık.

Sektör için diğer bir önemli konu da döngüsel ekonomi. Mevcut üretim ve tüketim biçimlerimizi dönüştürecek olan bu süreci mümkün kılmak için teknoloji öne çıkıyor. Hedeflenen dönüşümü gerçekleştirmek üzere kaynak kullanımını azaltmak, prosesleri iyileştirmek, endüstriler arası kaynak kullanımını mümkün kılmak, ürünlerin yaşam döngüsü boyunca üretim ve tüketimden kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmak, atık miktarını en aza indirgemek, üretim için ihtiyaç duyulan enerji, su, alan ve zaman dahil tüm kaynakları daha az kullanmak ve paylaşım ekonomisinde yeni iş modelleri oluşturmak için büyük veri ve anlamlı bilgiye ihtiyaç duyuluyor.

Teknoloji sektörünün, dayanıklılık konusunda hem destek sağlayan, hem de sürekli dönüşen ve gelişen doğası nedeniyle dayanıklılığa ihtiyaç duyan özel bir pozisyonda olduğunu söyleyebiliriz. Raporumuzda, dayanıklılık kavramının teknoloji sektörüne nasıl entegre edilebileceği ve şirketlerin dayanıklılık stratejilerini nasıl güçlendirebileceği üzerine bir bakış sunmayı amaçladık. 

Metaverse ve web3 uyuşmazlıkları, sanal dünyalar, dijital varlıklar, blok zinciri teknolojisi ve merkezi olmayan uygulamalar aracılığıyla yeni iş modelleri ve deneyimler yaratma potansiyelini içeriyor. Raporumuz, metaverse ve web3 teknolojilerinin yükselişi ve bu alanda karşılaşılan uyuşmazlıkların nasıl çözülebileceği konularına odaklanarak, bu alanın geleceğine ilişkin önemli bir anlayış sağlamayı hedefliyor.

Son olarak, sektör gündemindeki en önemli konulardan biri de vergi gündemi. Yatırımların teşvik edilmesi ve vergi politikalarının doğru şekilde yönetilmesi, teknoloji sektörünün büyümesini ve sürdürülebilirliğini desteklemek için önemli unsurlar; biz de çalışmamızda bu konudaki profesyonel görüşlerimizi paylaştık.

Sektördeki önemli konuları incelemek ve bütüncül bir bakış açısı sunmak için hazırladığımız bu raporun, okuyuculara değerli bilgiler sağlamasını ve karar vericilerin stratejik yönlendirmelerine katkıda bulunmasını umuyoruz.

Bulut Bilişimde Türkiye’nin Büyüme Potansiyeli

Bulut bilişim pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Dünya genelinde üretilen verinin büyük bir kısmının bulut ortamlarında barındırılacağı öngörülüyor. Türkiye'de de bulut bilişim pazarı önemli bir büyüme potansiyeline sahip. Hem kamu hem de özel sektörde bulut bilişim kullanımı artıyor, ancak veri güvenliği ve uyum zorlukları önemli konular arasında yer alıyor. Teknoloji şirketleri için bulut bilişimde müşteri ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak ve fiyatlandırma stratejilerini esnek hale getirmek önemlidir. Ayrıca, Türkiye'nin deprem bölgesi olması nedeniyle felaket kurtarma hizmetleri pazarda büyük bir potansiyele sahiptir. Teknoloji şirketleri, işbirlikleri ve uygun stratejilerle başarılı olabilirler. KPMG, bu alanda teknoloji şirketlerine danışmanlık ve hizmetler sunarak önemli bir rol oynamaktadır.


Döngüsel Ekonomi ve Dijital Dönüşüm

Son on yılın önemli gündemlerinden biri, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda mevcut iş yapış biçimlerinde köklü değişim ihtiyacı olarak karşımıza çıkıyor. Döngüsel ekonomi, atık miktarını azaltarak, hammadde kullanımını verimli hale getirerek ve ürünlerin yaşam döngüsünde daha akıllıca yöneterek iklim sorunlarına çözümler sunuyor. Döngüsel ekonominin benimsenmesiyle önemli ölçüde emisyon azaltımı ve ekonomik faydalar elde edilebilir. Dijital teknolojiler, bu dönüşümü gerçekleştirmek için büyük veri ve analitik bilgi sağlayarak işletmelerin kaynakları daha akıllıca kullanmasına olanak tanıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve dijital teknolojilerin entegrasyonuyla döngüsel ekonomi, çevresel ve ekonomik açıdan daha sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir yol haritası sunmaktadır.


Dayanıklılık (Resilience) Yönetiminin Önemi

Teknoloji sektörü, dayanıklılık ve esnekliği sağlamak için Resilience yaklaşımına büyük önem vermektedir. Sürekli gelişen bu süreç, özellikle teknoloji sektöründe yazılımsal hizmetler, donanım, yarı iletkenler ve ekipmanlar gibi farklı grupları içerir. Teknoloji sektöründeki iş sürekliliği, sadece sistemlere dayalı olmamalı, aynı zamanda güçlü risk yönetimi, siber güvenlik, fiziksel güvenlik, sürdürülebilirlik ve iş sağlığı gibi disiplinleri de içermelidir. Pandemi gibi olağanüstü durumlar, sektörün hızlı tepki verme becerisini vurgulamaktadır.

Metaverse ve Diğer Web 3.0 Uygulamaları Uyuşmazlıkları

Teknoloji sektörü, dayanıklılık ve esnekliği sağlamak için Metaverse'a büyük önem verirken, kullanıcılar arasında avatar kullanımı, içerik hırsızlığı, mal satışı ve miras aktarımı gibi konularda uyuşmazlıkların ortaya çıkması söz konusu olabilir. Ayrıca, Web 3.0 ile ilişkisi bulunan teknolojiler, NFT'ler, kripto paralar ve akıllı kontratlar gibi yeni ve gelişmekte olan uyuşmazlık alanları sunmaktadır. Bu nedenle, ilerleyen dönemde bu konularda geliştirilecek çözümler ve düzenlemeler gün geçtikçe önem kazanacaktır.


Teknoloji Sektöründe Vergi Gündemi

Ar-Ge teşvikleri ve KOSGEB desteği gibi vergi düzenlemeleri, hızla büyümekte ve ekonomiye önemli katkılar sağlamakta olan teknoloji şirketlerini destekleyerek sektörün gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda, teknoloji şirketlerini desteklemek ve Türkiye'nin teknoloji alanında rekabet gücünü artırmak için yenilikçi ve ileriye dönük vergi politikalarının uygulanması, vergi mevzuatının oturtulması büyük önem taşırken, vergi mevzuatının ilave düzenlemelerle güncellenmesi ve değişen teknoloji trendlerine uyum sağlayacak şekilde esneklik göstermesi gerekmektedir.

Türkiye’de Teknoloji Sektörü Yatırımları Genel Görünümü


Teknoloji sektörü, pandeminin beraberinde getirdiği hızlı dijital dönüşüm ile birleşme ve satınalma (M&A) işlemleri ve startup yatırımları dikkate alındığında en çok yatırımcı talebi gören sektörlerden biri haline gelmiştir. Pandemi döneminde dijital altyapısı sağlam olan şirketlerin sürece daha kolay entegre oluşları ve faaliyetlerine daha kolay devam edebilmeleri her alanda dijital dönüşümün önemini gündeme taşıdı. Şirketlerin yeni teknolojileri benimseyip iş modellerine entegre etmeleri bu dijital dönüşümün gelecekte de önemini koruyacağını ve teknoloji sektörünün yatırımcıların ilgi odağı olmaya devam edeceğini söylemek mümkündür. 

2020 yılında pandeminin ortaya çıkışı ile beraber şirketlerin hızla teknolojik dönüşüm için aksiyon almaları teknoloji sektöründeki yatırımları hem işlem hacmi hem de işlem sayısı bakımından rekor seviyelere getirmiştir. 2021 yılında işlem hacminde düşüş gözlense de işlem sayısı artış göstermiştir. 2022 yılının gündemini ekonomik belirsizlikler ve resesyon endişesi, global enflasyonist ortam ve agresif faiz politikaları, Rusya-Ukrayna Savaşı, ve tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar oluşturduğundan, hem globalde hem de Türkiye’de M&A işlemleri ve startup yatırımlarında işlem adedi bazında düşüş yaşanmasına rağmen gelecekte bu belirsizliklerin ortadan kalkması ile teknoloji sektöründe yatırımların hızla artması beklenmektedir. 



Download

KPMG Perspektifinden Teknoloji Sektörüne Bakış

İnovasyondan Dayanıklılığa, Web3'ten Vergiye Bütüncül Bir Bakış





Bizimle iletişime geçin

Bize ulaşın


KPMG E-Bültenleri

Güncel Bilgiler Gelen Kutunuzda